Gönülbükü Konakları'nın proje fikri nasıl ortaya çıktı?

Gönülbükü Konakları'nın proje fikri Demirbükü bölgesinde tdtil yaparken buradaki doğaya aşık olmam ile başladı. Bu aşk zamanla mayalandı; ilk olarak proje daha sonra da konakların detaylı hali ortaya çıktı ve uygulamaya döküldü. 

Projeden bahseder misiniz?

Proje, arazimizin içinde bulunan ağaçların lokasyonuna göre, konaklarımızın yönlerini, planlarını ve konumlarını ayarladığımız 23 adet, 5 +1 özel konaktan oluşuyor. Konakların yaklaşık brüt metrekareleri 500 ile 550 arasında. Projeyi oluştururken dikkat ettiğimiz konular, ısıtma ve soğutmada en son teknolojilerle 12 ay konforlu yaşam imkanı sunmak. 60 santimlik taş duvarların içinde insanlara konakların dışında, Ege'nin doğasıyla iç içe büyük şehirde yaşadıkları ve alışkın oldukları evlerinin konforunu yaşatmayı hedefledik. Aynı zamanda iç bahçelerinde konumladığımız büyük bir havuzun yanında, 40-50 kişilik konuklarını da ağırlayabilecekleri dış mutfakları, değişik oturma, güneşlenme, kendilerini dinleyebilecekleri okuma alanları gibi bölümler yarattık. Doğayı olduğu gibi koruyarak projenin içinde bulunduğu el değmemiş koyumuzda misafirlerimizin teknelerini rahatlıkla bağlayabilecekleri, 1,5 kilometrelik sahil boyunca özel plaj, deniz, iskele ve restoran alanları planladık.

Gönülbükü Konakları'yla insanların doğayı keşfetme arzusuna yanıt veren ekoturizm faaliyetlerine katkı sağlanması planlanıyor mu?

Bence insanlar doğayı değil kendilerini keşfetmeli. Kendini keşfeden bir insan zaten doğasız bir yaşam olmayacağını anlar. Doğayı keşfetmek için ekoturizme ihtiyaç duymamız, içinde bulunduğumuz dünyayı ne kadar hor kullandığımızın ne yazık ki büyük bir göstergesi. Doğayı ekoturizmde keşfetmek sanki müzede daha önce hiç görülmemiş tabloları ziyaret etmeye benziyor. Doğa, hayatı keyifle sürdürmek için yaşamımızı paylaştığımız en gerekli tema olmalı.

Gönülbükü Konakları'nı tasarlarken nereden ilham aldınız?

Gönülbükü Konakları'nı tasarlarken Ege'nin antik tarihinden, yaşam felsefesinden, Akdeniz'in mavi sularından ve bu bölgenin yemyeşil zeytin ve çam ağaçlarından ilham aldık.

COVID-19 gayrimenkul sektörünü nasıl etkiledi? Bu durum sektörde ne gibi trendlere yol açtı?

COVID-19 gayrimenkul sektörünü doğaya dönüş anlamında olumlu olarak etkiledi. İnsanlar kendilerine ait özel alan yaratma zorunluluğunu keşfettiler. Aynı şekilde pandemiden sonra geliştirilen projelerde doğaya, insana ve aileye özel olarak yaratılan alanlar ön plana çıktı. Artık bu tür temaları oluşturabilen projeler daha çok rağbet görüyor.

Gayrimenkul sektörünün geleceğiyle ilgili görüşleriniz neler?

Gayrimenkul her zaman en garantili ve insanlar için en güvenilir yatırım aracı olarak kalacak gibi gözüküyor. Dünya ekonomisi zaman zaman belirsizlikler yaşasa da sürdürülebilir ve sürekliliği olan yatırım aracı her zaman gayrimenkul sektörü olarak kalıyor. Ancak burada bölge, şehir, lokasyon seçimi çok önemli. İnsanlar artık yatırımlarını uzun vadeli yapmak istiyorlar. Bunun için su, elektrik, sağlıklı yaşam hatta iklim değişikliklerine karşı korunaklı bir bölgede olmak gibi seçim kriterleri ön plana çıkıyor. Biz de Gönülbükü Konakları projemizi hayata geçirirken bütün bu parametreleri göz önüne aldık.